Senin ağzın ne güzel diyor enişte!

Herhalde mevcut siyasi tansiyondan etkilenen ve şikayetçi olan sadece ben değilimdir.

Ne bileyim, sizler de mutlaka hangi partili olursanız olun,  bir şekilde liderlerin kırıcı, ortamı geren üsluplarından illa ki rahatsızsınızdır.

Daha dün.

Hem AK Partisi Lideri ve Başbakan Erdoğan'ı, hem CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu ve hem de MHP lideri Bahçeli'yi mitinglerinde dinlerken, kullandıkları üslupdan dolayı bayağı bir rahatsızlık duydum, tedirgin oldum.

Elbette ki sadece kendi adıma değil, ülkem adına da üzülüyor, giderek artan sertleşmeden fena halde huzursuz oluyorum.

***

Bu sabah da Müceldili Konağı'ndaki kahvaltıda karşımda bir Genel Başkan vardı.

Mustafa Kamalak.

Saadet Partisi'nin Genel Başkanı.

O kadar güzel, o kadar yumuşak ve o kadar naif bir dil kullandı ki, vallahi de billahi de canım burnundaydı, yerine geldi.

Zaten kendisi de eski bir hoca.

Bir hoca edasıyla da konuştu ki, hem eğitici, hem de öğreticiydi.

Vara yoğa konuşmadı bir defa!

Belki de ilk defa bir partinin lideri için, 'biraz daha konuşsa da dinlesek' dediğim oldu!

O kadar yani!

***

Gündeminde daha çok iktidar partisinin Genel Başkanı ve Başbakan vardı Kamalak'ın.

Son zamanlardaki tavrını, tarzını kabul etmemekle birlikte, ''İzlediğin yol, yol değil' dedi, sertliğini, 'Sen bir yerde Türkiye ailesinin reisisin' diyerekten yapıcı bir üslupla eleştirdi.

Gidişattan duyduğu rahatsızlığı dile getirirken, herkesi aklı selim hareket etmeye davet etti.

Aslında AK Partisi'nin rakibinin Saadet Partisi olduğuna vurgu yapan Prof. Kamalak, sohbet toplantısında verdiği misal ve anlattığı fıkralar ile de hepimizin salondan yüzleri güleç, moralleri yerinde çıkmamıza vesile oldu.

Her il ve ilçede seçime girdiklerinin de altını çizen Kamalak, biraz da toplantıya katılanlarca bu sempatiyi, eşinin Erzurumlu olduğunu açıklamasından kazandı.

Kamalak, 18 yıl Atatürk Üniversitesi'nde görev yaptığını, eşinin Erzurum'lu olduğunu, kızının da kadın doğum doktoru olduğunu ve burada ikamet ettiğini belirtirken, ''Erzurum bana hem iş, hem aş, hem de eş verdi'' derken, mutluluğu adeta gözlerinden okunuyordu.

***

''Kaseti de yok, haseti de'' diye lanse edilen Büyükşehir adayı Faik Çalık ile bazı ilçe adaylarının da iştirak ettiği kahvaltıda, Kamalak'ın anlattıklarından çok, ben o sergilediği vücut diline takıldım.

Ben daha çok orada kaldım.

Ne dediği önemli elbet ama, Saadet Partisi'nin seçimde ne yapacağı filan çok da umrumda değil.

Alkışlarım, son günlerde görmeyi arzu ettiğim bir siyasi parti lideri ile duymak istediğim 'güzel dil'e gelsin..

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Selim açıkgöz 01 Ocak 1970 02:00

    Hayatımda ilk defa arkadaşlarımın çekiştirmesi ile saadet mitingine gittim. Daha önceleri ak parti ve mhp nin mitinglerindeki kalabalığın içinde kaybolan ben, o samimi insanların içinde kendimi kendi söylemimi, hatta Türkiyenin seslendirmesi gereken söylemi duydum. Evet azlıklar ama samimiler, evet garipler ama inançları uğruna gayretliler. Belii holding destekçileri yok ama gözü yaşlı elleri dualı yürekleri var. Tebrikler saadet ve onların samimi insanları.

  • selim tokuş 01 Ocak 1970 02:00

    türkiyenin kavgaya değil barışa ihtiyacı var buda sorumluluk sahiplerinin yapacağı iştir milli görüş böyle işte