Tek sorunumuz sorun olmamasıydı

İnanması zor ama ilk defa içinde biz ve de hemşehrilerimizin olduğu bir dış gezi organizasyonu, en küçük bir sorun bile olmaksızın sona eriyor! Ve ben, uzun bir aradan sonra geldiğim Erzurum'da, sırf ifa ettiğimiz sorunsuz bir geziden ötürü hepimizin adına ilk iş, duvara çöp sokuyorum!..

***

Geçmişte sık sık basın mensubu arkadaşlarım ile dış gezilere çıkmış biri olarak heyecanımı bağışlayın lütfen. 'Doğu İlleri Günleri' proğramı için geldiğimiz başkentte, ilk defa sorunsuz başladuğımız bir proğramı sorunsuz bitiriyoruz. Buna ben değil sadece, geziye katılan her arkadaşımız da katılıyor! İçinde hem de bizim bulunduğumuz proğramda en küçük bir problem yok, inanılacak gibi değil! Organizasyonu gerçekleştiren ESAV'ın idarecileri yaşatmasa illa ki biz kendimiz ne yapar yapar bir sorun oluştururduk ama onu da yapmadık! Belki de yapamadık! Hayret ki ne hayret!

***

Yahu Allah aşkına onca insanın içinde olduğu bir organizasyonda hiç mi problem çıkmaz? Yok! Allah için yok! Kuşkusuz bunda ESAV'ın değerli Başkanı Veysel Karani Aksungur ve basın mensuplarının gelmesi-gitmesi işinde görev üstlenen artık başkentte çalışan gazeteci arkadaşımız Yaşar Çelik büyük rol oynamıştır. Şahsen içinde bir miktar fesatlık bulunduran ben, doğrusu başından itibaren hep bir problem bekledim! İlk gün olmasa da ikinci günü bekledim illa ki bir şey! Ama yok! Yahu bari yemekten bir kıl çıksın, da! O dahi yok! Yok oğlu yok! İkinci günü de yok, üçüncü günü de! Hatta ben gezi bittiğinde biz kafile halinde Erzurum'a dönmek üzere Esenboğa'ya geldiğimizde de umudumu kaybetmemiştim! En azından birimizin ismi uçuş kartı kuyruğunda çıkmayabilirdi ve onu Erzurum'a götüremeyebilirdik! ..Ve fakat! O umudum da boş çıktı! Uçağa bindik, halen daha bir pürüz ile karşılaşmamız olmam, benim iyice canımı sıkmıştı! Yeter artıktı! Çünkü artık bu iş can sıkıyordu! Aslında geriye bir yol kalıyordu, o da (Allah korusun) uçağın düşmesi!!! O ihtimal kalmıştı ama bu yazıyı okuduğunuza göre, demek ki Allah kahr bela! O da olmamış!

***

Bir defa basın mensubu arkadaşlarımızın hepsi iyiydi! Gerçi içimizde öyle kötü genelde yok ama başkentte birarada olan grup, son derece uyumlu, birbirlerine karşı nazik ve bir o kadar da anlayışlıydı! Büyük, küçük bilen bir topluluk! Öyle oldu ki kahvaltılarda koskoca SABAH'ın temsilcisi Sinan Aydın benim boş bardağımı çay doldurup getirdi, ben de Kadir şefin! Düşünebiliyor musunuz, adeta düşman kardeşler olan Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı F.Fazıl Özsoy ile Erzurum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kadir Sabuncuoğlu, beraber oturdu, sohbet etti, hatta yan yana yürüyüş bile yaptılar! Gerçi Tebriz örneğinde olduğu gibi aynı odaya(!) düşmediler ama düşseydiler de gözlemlerime göre pek sorun çıkartacağa benzemiyorlardı! Çünkü geziye katılan arkadaşlarımız hiç bir sorun yaşanmayacak diye ant içmişlerdi!

***

Gelelim Ankara'da bulunduğumuz süre içerisinde iştirak ettiğimiz proğram ile ilgili kısa bir değerlendirmeye. Bir defa ESAV kendisine biraz 'külfet' getiren organizasyon ile Erzurum'da ki basın kurululuşlarına varlığını gösterdi. Şu ana kadar neler yaptıklarına ve neleri yapmak istediklerine vakıf olduk! Niyetlerini çözdük. Böyle bir proğram olmasaydı, silik, sıradan bir vakıf olarak hafızalarımızda yine yer edecekti. Ankara'da yaşayan Erzurumluların dört elle sarılması gerektiği kanaatine vardığımız Vakıf, başkan Aksungur ve bir kaç yöneticisi ile daha iyi bir yere er-geç gelecektir. Bu konuda umutsuz değiliz. Ne varki yöneticilerin aktif  siyaset konusunda bir karar da vermeleri gerekir! Daha önce DYP ve AKP'den aday ve aday adayı olan Başkan Veysel Karani Aksungur başta olmak üzere bazı yöneticiler, bu fahri görevi yaparken, vakıfı siyasete giden yol olarak görmeyi asla düşünmemeliler. Böyle bir düşünce siyaset yolunda onlara çok fayda sağlamayacağı gibi, o müstesna vakıf çalışmlarını da olumsuz yönde etkiler. Başta milletvekilleri olmak üzere bürokrat ve yönetciler de mutlaka vakıfa gereken desteği vermeliler. Etkinliklerine telgraf göndermek, Erzurmluluk ruhuna aykırıdır bir kere. Bundan imtina etmek en doğrusudur. Bize, en küçük bir problem yaşatmadan ilk defa sorunsuz bir gezi yaşattıkları için başta başkan omak üzere vakfın bütün kafa yoranlarına, arkadaşlarım adına teşekkür ediyor, bu faslı burada kapatıyorum.

SON SÖZ: Aslında sorunsuz bir Ankara gezisine en uygunu bu diye bu yazının başlığını epey düşündükten sonra buldum, umarım siz de sorun edip dudak bükmezsiniz!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.