Turkcell ya da bi şehrin değişen yüzü

Tıpkı insanlar gibi şehirler de değişiyor, dönüşüyor ve gelişiyor. İşte Erzurum örneği…

Yedi yıl önce, Turkcell-Global Bilgi Erzurum’da, daha doğrusu Anadolu’da ilk çağrı merkezini açtığında, hepimiz şaşkındık.

Çağrı merkezi nedir, ne iş yapar?

Türkiye’nin, dünya ölçeğindeki en prestijli şirketi Turkcell, özel sektörün Doğu’ya sırtını döndüğü bir sırada, çok ciddi bir riski göze alarak, iki bin rakımlı bu kartal yuvasında, bir ilki başarmıştı.

“Olmaz, Erzurum’da yürümez” şeklindeki yüksek sesli itirazlara karşın Turkcell-Global Bilgi, işte “olmaz”ı, “olur” yaptı ve dost düşman herkese gösterdi ki, siz Doğu insanına, Dadaşlar diyarına güvenir ve sırtınızı dönerseniz, korkmayın; asla pişman olmazsınız ve yarı yolda kalmazsınız.

Bugün, “tam inanmış” bini aşkın genç insanın, sevgi ve huzur içinde mesai yaptığı, ekmek yediği ve yarınlarına dair ümit dolu hayaller kurduğu muhteşem bir eser var Erzurum’da…

Biz, yani Erzurumlular O’na, “ilk göz ağrımız, bizi başka dünyalara bağlayan gönül kapımız” diyoruz…

O’nun adı Turkcell-Global Bilgi Çağrı Merkezi.

Yedi yıl önce, toplam 30-40 yürekli insanla başlayan kutlu yolculuk, bugün o kervana yüzleri kattı, binleri de murat ediyor.

Özel sektör bazında, Erzurum’un en yüksek istihdamı orada sağlanıyor, her ay bu şehrin ekonomisine milyonlar ora sayesinde katılıyor, yüzlerce genç artık “üniversiteyi bitirdim iş bulabilecek miyim” endişesine, işte bu yer sayesinde kapılmıyor, “özel sektör Erzurum’a gelmez” biçimindeki klişe bakış yerle bir olduysa bugün, altındaki anlamlı sebep işte orasıdır…

O yer:

Erzurum’un medarı iftiharı olan Turkcell-Global Bilgi Çağrı Merkezi’dir.

Turkcell Erzurum halkına inandı, Erzurumlu da Turkcell’e güvendi.

Sonunda ortaya öyle güzel ve ihtişamlı bir eser çıktı ki, pek çok kurum ve kuruluş Erzurum’da benzer yatırımlar yaptı.

Finansbank ve Asist bunların en somut örneğidir.

Turkcell’in cesur yüreği, bu kıymetli kuruluşlara da ilham oldu.

Yedi yıl önce, o günkü koşullara göre, mütevazi bir lokasyonda start veren Turkcell, bugün aynı binanın hemen önünde konuşlandırılan ikinci ve yeni binasına kavuştu.

Çağrı merkezi çalışanları, şimdi son derece modern ve sosyal donatıları gelişmiş bu yeni binalarında “alo” diyor.

Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv iki yıl önce yine bugün olduğu gibi Erzurum’u ziyaret ettiğinde, burasını öyle bir sevdi ki, hiç düşünmeden söz verdi:

“Erzurum’a yeni ve modern bir lokasyon yapacağız”

O söz, zaten yüksek olan çalışan motivasyonuna tavan yaptırdı.

Ve Global Bilgi Genel Müdürü Bahadır Pekkan –Ki, kendisi Erzurum’un değişen çehresine mührünü vurmuş bir Erzurum sevdalısı, güzel bir insan- kolları sıvadı, en mümkün olan kısa sürede, alkışlanacak bir başarıya imza attı.

Tabii ki, birlikte mesai yaptığı o çok kıymetli arkadaşları ve Erzurum dostlarıyla birlikte…

Haktan Bey…

Ersin Bey…

Dilek Hanım…

Necmi Bey…

Ve daha kimler, kimler…

Onlar, perdede görünmeyen kahramanlar, onlar işlerini en iyi biçimde yapıp, sessizce yeni bir iş için görev bekleyen neferler…

Süreyya Ciliv’i tanımayan yoktur da, izninizle bir iki cümleyle de olsa kim olduğunu anlatmaya çalışalım:

Süreyya Bey, Turkcell’i bir “dünya devi” yapan, üstad bir sihirbaz, usta bir yönetmen, çok başarılı bir orkestra şefi…

O, Erzurumlu değil, ama inanınız ki ben diyen Erzurumlu’dan çok Erzurum’u seviyor ve bulduğu her fırsatta Erzurum’u dünyaya anlatıyor.

Bir defasında, mesai arkadaşlarına dönerek sormuştu:

“İnovasyon nedir?”

Soru cevapsız kalmamıştı, muhataplar üç aşağı beş yukarı bir şeyler söylemişti. Fakat Süreyya Bey, verilen cevapları “doğru” kabul etmekle beraber çok esaslı bir ilave yapmıştı:

“İnovasyon, özünde ‘yeni bir fikir’ olmuş olsa da, aslında insanın mutluluğunu, huzurunu, toplumsal memnuniyeti ve bireyin kendisine olan güvenini artırma sanatıdır. İnovasyon, eğer doğrudan insanı ve insanın mutluluğunu hedef almıyorsa çok anlamlı bir şey değildir.”

İşte O Süreyya Ciliv bugün Erzurum’da…

Beraberinde ise, Bahadır Pekkan ve Haktan Saran gibi, adam gibi adamlar var.

Lokasyon müdürü Bülent Vatansever’in sesi çıkmıyorsa, sanmayın ki konuşmasını bilmiyor; O, kelimenin tam anlamıyla bir görev adamıdır ve bu şehrin hep birinci olması için çırpınıp durmaktadır.

Tıpkı lokasyondaki bütün arkadaşları gibi…

Nazım demişti ya, “Bekleyin çocuklar bekleyin, iyi günler uzakta değil”

Erzurum da uzun yıllar bekledi, bir gün gelir de “makus talihimiz değişir mi?”

Bekledik, sabrettik, sebat ettik, kanaatkar olduk.

Sonunda Turkcell geldi ve Erzurum’un “makus talihi” değişmeye başladı.

Herşey tamamdır demiyoruz, ama vuslat çok yakın…

Teşekkürler, Turkcell-Global Bilgi…

Teşekkürler, Erzurum halkı…
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • mert demir 01 Ocak 1970 02:00

    88.255.123.50 IP adresli yorumcu, yorumun hakaret içerdiğinden yayınlanmamıştır...