Uğur Mumcu ve uğursuzlar!

1972-1974 Yıllarında Ağrı’nın  Patnos İlçesi’nde resmi tanımlamayla “sakıncalı piyade eri” olarak askerliğini tamamlayan Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 yılında arabasına konulan bir bombayla katledilmişti!..

Hukuk bilgisiyle ‘araştırmacı gazeteciliğin’ en etkili örneklerini vererek halkına gerçekleri göstermeye çalışan Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 yılında arabasına konulan C 4 Tipi patlayıcı ile parçalanmıştı!..

Apo’nun yedi ceddini araştırarak ve kimlerle ilişkide olduğunun peşine düşerek, hiçbirşeyin göründüğü gibi olmadığını milletin önüne koymak isteyen Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 yılında uğursuzlar tarafından öldürülmüştü!..

Sabahın erken saatlerinde çiseleyerek başlayan yağmur, zaman zaman hızlanıp Ankara’nın Kızılay Meydanı’nda gerçek bir kahramanı son yolculuğuna göndermek için toplananları ıslatarak, yüreklerindeki yangını söndürmek istiyordu belki de…
Uğur Mumcu’yu bekliyorduk… Uğurlamak için, son kez el sallamak için halkın uğurunu bekliyorduk…  Etrafımda bulanlardan kimin yüzüne baktıysam hepsinde de aynı ifadeyi görmüştüm o gün.
Ne öfke vardı, ne de kızgınlık… Sadece umutsuzluk, sadece çaresizlik, sadece kimsesizlik bulanmıştı donuk yüzlere.
Yağmurun ve gözyaşlarının yanaklarına yapıştırdığı saçlarını düzeltmeye çalışan bir genç kız, “ ne olacak şimdi,” diye boşluğa boş bakan gözleriyle soruyordu… Ellerini cebine saklamış, başını omuzlarına gömmüş bir adam, yenilmiş birinin heykeli gibi öylece duruyordu…  Kucağındaki çocuğunu göğsüne bastıran genç kadın, belki ağlıyordu, belki de bana öyle gelmişti… Ama nereden bakarsam bakayım benim için manzara aynıydı; sanki, koca Kızılay Meydanı fırtına geçirmiş bir ekin tarlası, her can da eğilmiş bir başak gibiydi… Ve derin derin düşünüyorlardı derinlikleri!

Ve Uğur Mumcu geldi!..
Yağmur durmuş muydu; yoksa yağmaya devam ediyor muydu, hatırlamıyorum!
Asla unutamayacağım şey ise, cenaze arabasının ardından Maltepe Camii’ne doğru akan onbinlerce insanın, dillerini ağızlarına kilitleyip burunlarından verdikleri nefesle seslendirdikleri o muhteşem uğultuydu… “Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak; uyan, uyan Gazi Kemal, şu feleğin işine bak!..”

Ve Uğur Mumcu gitti!
Uğursuzlar Uğur’u katletti!..

Son zamanlarda bir soru beynimi tırmalayıp durmakta.
Eğer Uğur Mumcu yaşasaydı, şimdi Silivri'de miydi, yoksa köşe yazıları ve televizyon konuşmalarıyla gizli kapıları aralamaya mı çalışıyordu!
Gözlerimi kapayarak bir televizyon kanalını izlediğimi hayal ediyorum.
“İşte belgeler burada…  Ya çıkın yalanlayın; ya da hesap verin!..”
Bunları elbette Uğur Mumcu söylüyor… Ve devam ediyor, kızgınlıkla, “kendi çıkarları için şeytanla oynaşanlar, bu ülkenin geleceğiyle oynayamazlar!..”

Ve sonunda hayalimde de öldürüyorlar O’nu, nedense düşlerimde bile yaşatamıyorum!
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • ERZURUMLU 01 Ocak 1970 02:00

    canım ülkemde akıl tutulmasının yaşandığı adiyane tabirle at izinin it izine karıştığı doğruyu düşünen her insanın ya kurşunlara geldiği yada bombalarla susturulduğu dönemler ne yazikki ben bu vatanı sizlerden çok seviyorum maskesinin altına sığınan alçakların erketeye sakladıklarının göründüğü an yakın dostlarına bile acımadıkları zamanlar yaşandı .uğur mumcuyu katledenler bugün silivride ikamet edenler ve onların saz arkadaşlarıdır çünkü uğur mumcuyu satın alamamış olmayınca kandıramamış olamyıncada susturamamış sözde dostlar en sonunda eşini milletvekıili yaparak merhumun ailesini taziyelerini bildirmişlerdir.dürüslük ilahi bir vergi ama ucunda paranın satın alamayacağı sonsuz adrenalin olan bir erdemdir eğer bu ülkedeki sosyal demokrat,sosyalist,solcu yada her ne diyorsanız silivride yatan bir zamanların karar vericileri ve akıl vernleri uğur mumcunun 10 da biri kadar dürüst olsaydılar bu ülke dünyada sayılı ekonomiler arasındaydı.mumucu devletin silahını eşkiyaya satanı,uyuşturucu geliriyle darbe yaptıranı apoyla el sıkışıp daha sonra yalancıktan kahrolsun pkk diyen sahtekarları suçüstü yakalamıştı ve o dostları fazla yazmasına ve yaşamasınıa izin vermediler..

  • Serap DURMAZPINAR 01 Ocak 1970 02:00

    Ankara`da karlı sokak`taki evinin önünde arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giden gazeteci yazar Uğur MUMCU`yu 19.yılında rahmet, sevgi ve saygiyla aniyoruz. Ne acidir ki , katlinin uzerinden 19 yil geçmesine ragmen failleri hala bulunamamistir. Tek suçu gazeteci olmasi ve OGUR VE BAGIMSIZ BIR TURKIYE`yi savunmasiydi.. Sorunuzun cevabi sudur bence; Bugun o`nun yolundan gidenler Silivri`de toplanmaktadirlar. Artik Ataturk`ten, bagimsiliktan, ozgurlukten bahsetmek unutulur oldu. Ancak olum gunlerinde anma amaçli ,ozgurlukten, bagimsizliktan, baristan, kardeslikten, esitlikten bahseder olduk o da korka korka... Ileri demokrasi var ya..!!! . Ama ne demisti Ugur Mumcu;..? " İnsanlar susabilir ve hatta susturulabilir, fakat fikirler susmaz, susturulamaz..." tesekkurlerimle... Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France