Veya Dersim!..

Zaten yay gerilmişti, ok da çıktı madem bize de oku izleyerek nereye düşeceğini tahmin etmek kalıyor.

Üç Türk büyüğümüz ne dedi.

Her zaman ağır başlılığı ve olaylara soğukkanlı bakışıyla ayrı bir imaj çizen Sayın Devlet Bahçeli net olarak diyor ki “herkes ayağını denk alsın, iç çatışma çıkar!”

Kime diyor! Kızına diyor! Gelinler de kulak kabartmış dinliyorlar.

Neden çıksın ki çatışma! Hani asırlardır etle tırnak gibiydik; hani kız alıp, kız vermiştik!

Peki, Sayın Bahçeli neden bu kadar tedirgin! BOP denilen soytarılığın hayata geçirilmesinden mi çekiniyor yaksa!

Sanmıyorum! Coğrafyaya ve de insanlarına baktığımızda bunun çok uçuk bir ihtimal olduğunu kendileri de biliyor!

Bunun adı psikolojik propagandadır!

Her ne olursa olsun, Sayın Devlet Bahçeli olaylara eskisi kadar; hatta eskisinden daha da sakin olarak bakıp, öyle değerlendirmeli bana ve de konuştuğum birçok yurttaşımıza göre.

 

Başbakanımızın gurup konuşmasından da anladık ki “kim ne derse desin, ben bildiğimi okur, bildiğimi söylerim; bu da yetmez, inandığımı yaparım,” demeye getirmektedir.

Kafaları karıştıran şudur!

Türkiye Cumhuriyeti’ne hükümet edenler, geleceği göremiyor mu; ya da bilinmeyen bir niyet mi var!

Birçok siyaset akademisyenlerine ve akil adamlarına göre her ikisi de değil!

Otuz yıldır can yanıyor, kan akıyor! Demek ki bugüne dek uygulanan politika işe yaramadı. Bir insan kendi hayatında bile bile yanlışa devam eder ise, onun ya aklından kuşku duyulur ya da niyetinden; olmadı bu yanlışın altında başka şeyler aranır!

Devletlerin de aklı vardır! Bunu doğrudan yana kullanmak onun keyfiyetinde değildir, buna mecburdur!

Ve şunu da herkes imanı gibi bilmeli ki eğer bu akıl “eyalet sistemi”ni söylüyor ise; o akıl, akıl değil, kıldır!

Eğer eyalet sistemi olursa, bundan sonrası yasayla masayla olmaz! Birçok isan kendini bulunduğu yerden göçmeye zorunlu hissedecektir. Ve kaynaşmış ve asırlardır birbiriyle oynaşmış olanlar, işte o zaman ayrışmaya başlayacaklardır.

Toplum psikolojisinin matematiği olmaz; ama coğrafyası mutlaka olur!

 

Sayın Baykal ise herkesin bildiğini ama yüksek sesle dile getirmediğini bağırdı kürsüsünden.

Evet, sorun ekonomiktir. Eşitliktir…

Bilenler bilir, ülkemizin Güneydoğusu ve de Doğusu eğitimde ve ekonomide büyük sıkıntılar yaşmaktadır. Bunun çaresi de iyi eğitim ve yatırımdan geçer. Bunu vahşi kapitalizmin ağababalarının yapacağı yoktur!.. Onlar kârına bakar!. Onların sistemi budur.

O zaman devlet, devletliğini yapar, o coğrafyadaki yurttaşlarına bunu sağlar.

Yok öyle, birileri vatan için ölsün birileri de keyfini sürsün!

Tek yol herkesin kendince keyfini sürmesini sağlamaktan başka bir şey değildir.

Sayın Baykal, çok doğru bir şey söyledi. “Açarsın fabrikaları orada, zarar edecekmiş, etsin; başka yerden kısarsın sen de!”

Yalan mı yani!

Her şey para mıdır?

Kaldı ki orada devletin yapacağı yatırımlar zamanla oranın gelişmesine ve de girişimcilerin o tarafa bakmasını sağlayacaktır.

 

Yok mesele o değil! Asıl sorun, dış güçlerin dayatmasıdır, derseniz, kimse kusura bakmasın, biz söyleyemesek de Lucesko’yu çağırırız o söyler.

Köpekler aç diye atlar ölmez!

 

Demokrasinin demo’sunu izlemekten bıktık artık!

Tamamını istemek “hakkıdır hakka tapan milletimizin!..”

 

Güroymak ya da Norşin…

Veya Dersim… Fark etmez; ama dersimiz her zaman demokrasi olmalı.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.