Zavallı küçükler!..

Bazı küçükler hiç büyümezler!

Yaşam şekliyle ve ham görüşüyle ne zaman bir şey yapmaya kalksa çam devirir balta!

Hem zavallıdır hem de mavallı!

Simyacı sanır kendini, hangi elemente dokunsa altın çıkaracağını iddia eder.

Düğünlerde Kamber olduğunu söyler; pis kokusu da amberdir ona göre.

İster siyasette, ister ticarette; ister ise cemaatte olsun, böyle gelir, böyle gider bazı küçükler!

 

Bildiğini gizleyen, gördüğünü inkâr edenlerden değiliz.

Kitabın ortasını açıp, sayfanın ortasındaki satırın ortasındaki kelimeyi okumak ve de yazmak gerekir.

Dünya görüşünüz vicdanınızın önüne geçiyor ise; yalanı gerçek, gerçeği yalan yapıyorsanız, siz de farkında olmadan sahte bir siyaset çarkının dişlisinde paslı bir diş olursunuz.

Her solcuya ‘dinsiz’ her dindara ‘dinci’ diye diye bir ömür tükenir gider; atı alan da Üsküdar’ı güle oynaya her zaman geçer.

Dinde Yunus, siyasette us öne çıkarılmalı.

Kim ne derse desin, insanın asıl düşüncesi ne ise, yaşamının bir tarafından mutlaka yansır.

Mesela, öyle apartmanlar var ki memleketimizde, orada yaşayanların herkesten daha çok dindar olduğunu göstermek için olsa gerek, minarenin hoparlöründen gelen ezan sesiyle yetinmez, apartmanın alnına bir de ayrı hoparlör bağlar; ama ne zaman olursa olsun, o apartmana girdiğinizde kapıların önündeki ayakkabı kokusundan başınız döner.

İman konusunda aklınız karışır, şaşırırsınız birden.

Mesela, kendini adam sanan biri, ellerini cebine sokmuş caddede gezerken, karşıdan gelen normal giyimli bir hanımefendiyi bir gözüyle önce soyar, diğer gözüyle de tecavüze yeltenir, sonra da ahlak üzerine ahkâm keser öküz!

İşte bunlar hayatın neresinde ve nasıl olduğunuzu gösteren bir yaşam şeklidir.

Zavallı küçükler, bunlar hep küçük kalır, asla büyümezler ki!

 

Büyüyenler de vardır elbette!

Nasıl büyür insanlar?

Yaptığı işlerle.

Mesela,  Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet KÜÇÜKLER.

Din destekli siyasete her zaman her yerde laf soktuğumuz bilinir.

Bu yüzden, bu sayfayı izleyenler, demesinler ki; bu ne perhiz, bu ne turşu!

Konu şu.

Bir yetkili hangi partiden veya hangi siyasi kanattan olur ise olsun, üzerine düşen görevi etkili bir biçimde yapıyorsa o zat büyüyenlerdendir.

Hele ki bu ağır aksak yürüyen demokrasimizde işaretle, işmarla seçilen biriyse, alkışlamak gerekir elbette.

Çünkü, dünkü Erzurum’u da biliyoruz, bugünkünü de.

Kentte sürekli yaşayanlar, birkaç günlüğüne ayrılıp gelenler, ait olduğu yerdeki olumlu değişiklikleri kolay kolay fark etmezler; ya da fark etmek istemezler.

Erzurum’un suyunda ve huyunda olan güzellik yavaş yavaş yansımaya başlamış sanki!

Dikkat etmek gerekir ki; burada bir siyaset ya da icazet makamından söz etmiyoruz.

Alkışlarımız kişiye özeldir.

Yok!

Düşündüğünüz gibi değil!

Sayın Küçükler’i tanımam da bilmem de!

Bildiğim tek şey, yüzünün kızaracak kadar duyarlı bir insan olduğudur.

Asıl marifet, övgüyü de yergiyi de hak edene söylemektir.

Tıpkı İstanbul Şişli İlçesi Belediye Başkanı Sayın Mustafa SARIGÜL gibi; tıpkı Eskişehir’de Sayın Yılmaz BÜYÜKERŞEN gibi…

Erzurum’da da Sayın Ahmet KÜÇÜKLER böyle bir isim olmaya adaydır bana kalırsa.

Olmalıdır da!

Yanlış bir şeyi görür ya da bulur isek, kimse merak etmesin, övgü için bal olan dilimiz, zehir kusan kurulu zembereğe dönüşür.

Yeter ki belgeli olsun.

Yetmez!

O belgenin fotokopisi değil, aslı olmalı; olmalı ki adalet de yerini bulmalı.

Elbette ateş olmayan yerden duman çıkmaz; ama kundakçıların yaktığı ateşin dumanı da kolay kolay bizleri bozmaz.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.