Bölge Haber Girişi : 21 Aralık 2009 02:44

Erzurum Ziraat'in 'dondurma' projesi!..

Erzurum Ziraat'in 'dondurma' projesi!..
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ortaklığıyla geliştirilen projeyle, bölgede ekilen buğdayların don tehlikesine karşı koruma altına alınması planlıyor.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ortaklığıyla geliştirilen projeyle, bölgede ekilen buğdayların ‘don’ tehlikesine karşı koruma altına alınması planlıyor.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Turan, TÜBİTAK’la birlikte yürüttükleri proje sayesinde, ‘don’ afetinin artık korkulu rüya olmaktan çıkacağını söyledi.

BUĞDAYDA DON TEHLİKESİ

Buğdayın dünyada en yaygın olarak yetiştirilen kültür bitkisi olduğunu vurgulayan Metin Turan, bu tahıl ürününün, sahip olduğu büyük adaptasyon yeteneği sayesinde her tür iklim ve yörede yetiştirilebilme özelliğini taşıdığını kaydetti. Bölgedeki yetiştiriciler açısından problem olan ve verim kaybına neden olan ‘don’ zararından buğday bitkisinin etkilenmesi problemine çeşitli çözümler geliştirildiğini hatırlatan Turan, 2009 yılında yapılan TUBİTAK projesi kapsamında don zararından korunmanın diğer önemli bir yolunun ise, uygun ekim derinliğinin seçilmesi olduğunu ortaya koyduklarını belirtti.
ÖZGÜN PROJE
TÜBİTAK proje çerçevesinde, atmosfer sıcaklığına bağlı olarak yörede yaygın olarak bulunan toprak gruplarında donma sıcaklıklarının tespit edildiğini anlatan Turan, “Buna göre atmosfer sıcaklığının azalmasıyla toprağın özelliklerine bağlı olarak toprak yüzeyinden itibaren aynı oranda sıcaklık azalması meydana gelmediği ve farklı toprak gruplarında farklı sıcaklık değişimlerinin meydana geldiği belirlenmiştir. Bu sıcaklık farklılıklarının bilinmesi buğday ekim zamanında uygun ekim derinliğinin belirlenmesine ve meydana gelecek kaybın azalmasına önemli derecede yardımcı olacaktır.” diye konuştu. 

DOÇ.DR.TURAN PROJE HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Buğday tohumlarının genellikle 5 ile 6 santimetre derinliğe ekildiğini kaydeden Doç. Dr. Metin Turan, “Yapılan TÜBİTAK proje çalışmasında toprak yüzeyinin karla kaplı olmaması durumunda toprağın özelliklerine bağlı olarak, toprağın 5 ile 6 santimetrelik kısmında donma meydana gelebilmesi için atmosfer sıcaklığının sıfırın altında 16 derece olması gerekmektedir. Özellikle bu durum güzlük buğday ekiminde önem arz etmektedir. Buğday tohumlarının dondan zarar görmemesi için bitki çıkış döneminde sıcaklık değeri sık sık bu değerin altına düşen yörelerde tohumun toprak gruplarına göre belirlenecek olan derinliklere ekilmesinin daha az zararlara neden olacağı tahmin edilmektedir. Buna göre bölgemizde uzun yıllar ortalaması olarak Aralık ve Mart ayları arasında sıfırın altında 15 ve 30 derece arasında seyrettiği dikkate alındığında; 5 ile 8 santimetre ekim derinliğinin uygulanması halinde don zararının önemli düzeyde azalacağı tahmin edilmiştir. Söz konusu tahmin modeli ülkemizde don zararının olduğu farklı alanlarına da uygulanarak verim kayıpları tahmin edilmeye çalışılacaktır.” ifadelerini kullandı. 

BÖLGEDE BUĞDAY ÜRETİMİ ORTALAMANIN ÇOK ALTINDA

Türkiye’de buğdayın yaklaşık 9,5 milyon hektar alanda ekildiğini dile getiren Turan, üretimin de yıldan yıla değişmekle birlikte, yaklaşık 20 ile 21 milyon ton civarında gerçekleştiğini ifade etti. Dekardan alınan verimin ise, 203 ile 223 kilogram arasında değiştiğine işaret eden Turan, bu verimin bölgede don zararı nedeniyle çok daha düşük düzeylerde seyrettiğini söyledi. Doç. Dr. Turan; “Bölgemizde ise Türkiye toplam buğday ekim alanının ancak yüzde 7’lik kısmını teşkil etmektedir. Bölgemizde toplam ekili alanların büyük bölümü tahıl, özellikle de buğday ekimine ayrılmıştır. Buğdaydan sonra ikinci sırayı arpa almaktadır. Bölgemizde birim alandan alınan buğday verimi ortalama verim değerlerinin altında gerçekleşmektedir. Bölgemizde yetiştiricilerimiz açısından problem olan ve verim kaybına neden olan ‘don’ problemi, üzerinde çalışmalar yapmaya devam ettiğimiz proje sayesinde artık tarih olacak. Ekim derinliği metoduyla, çiftçiyi çok önemli bir problemden daha kurtarmış olacağız.” diye konuştu.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.