Meclisin Adnan Ağabeyi 5 dakika boş durmuyor

Erzurumajans-Değerli meslektaşım Vedat Refayeli Ağabey, geçenlerde bir yazsında Adnan Yılmaz'ı anlatırken "Allah gecinden versin ama bu Adnan Ağabey ayakta ölür" demişti. 

Refayeli o yazısında;  "Mesela dün Meclis'te görüştüğüm Adnan Yılmaz'ın gözünden uykusu akıyor! Gözler adeta kan çanağı! Sebebini, iki gün TBMM'de gece geç saatlere kadar devam eden 'Enerji Yasası'görüşmelerine bağlıyor! Gece yarısı eve gittiğini, iki saatlik bir uyku sonrasında yeniden bazı görüşmeler için oradan, oraya koşturduğunu ifade ediyor. Geleni, gideni oldukça fazla. Biri geliyor, biri gidiyor. Gelenlerle birlikte çay ve kahve içiyor. Aç karnına o kadar çayı, kahveyi yudumladığını sanıyorum. Ben yemeğimi başka bir yerde yedikten sonra görüşmeye başladığımda saat henüz 13.00′dü! Saat 16.30′da da ayrıldığımda Adnan beyin halen daha yemek yemediğini biliyorum. Niye yemek yemediğini soruyorum, " Vallahi açlığımı bile unutuyorum. Bak şimdi bile unuttum" şeklinde konuşuyor. Gelen ziyaretçiler değil uğraşları! El sıkışıp sorunlarını dinlediği kişi kadar da telefonla görüşüyor. Beş dakika durduğu yok!.." diye anlatıyordu.

Vedat Ağabey'in iyi bir karikatürist olduğunu bildiğim için  "Adnan Bey Pasinler'den hemşerisi ya abartmış!" diye düşündüm. Yanılmışım, iyi bir gözlemci olan Refayeli az bile söylemiş...

Geçtiğimiz hafta mesai arkadaşım usta foto muhabir Cem Bakırcı ile birlikte TBMM'ye yaptığımız ziyaret sırasında Adnan Yılmaz'a da uğradık. Erzurum'da her olup bitenden anında haberdar oluyor. Öyle bir ağ kurmuş ki herkes adeta Adnan Yılmaz'ın gönüllü danışmanı. Telefonları bir dakika susmuyor.Mezarlık müdürüde arıyor, her hangi bir esnafta... Adnan Bey, Erzurum'da Her ölenden de, doğandan da, hasta olandan da anında haberdar. Hiç üşenmeden ya tebrik, ya başsağlığı yada geçmiş olsun için  24 saat birilerini arıyor... İki gün boyunca zaman zaman birlikte olduğumuz Adnan Yılmaz'ın odasının bir an boş kaldığın görmedik. O kadar çok ziyaretçisi oluyor ki, kalabalık artınca danışmanları hemen toplantı salonu açıyorlar.

Bu arada danışmanları Tevfik Bozkurt ve Zafer Atik'i de tebrik etmek lazım. Bir an boş durdukları yok hep bir koşuşturmaca içindeler adeta arı gibi çalışıyorlar. Şoförü Aykut ise, akşama kadar meclise, otogara, hava alanına birilerini götürüp getiriyor.

Adnan Yılmaz'a, TBMM'de "Sayın Vekilim" diyen pek kimseye rastlayamıyorsunuz. Herkes  'Adnan Abi' diye sesleniyor. Meclisin personeli de 'Adnan Abi' diyor,  milletvekilleri de... O'da,  'abilik gereğini' yerine getiriyor, 'bizim partiden, ana muhalefetten, yavru muhalefetten' ayrım yapmadan kimi görse hal, hatır soruyor, çay, kahve ısmarlıyor. Uzun meclis koridorlarından yürüyerek yemek salonuna geçerken karşılaştığımız BDP Milletvekili Hasip Kaplan'ın bile "Adnan Ağabey nasılsın?" diye hal hatır sorduğuna bizzat tanıklık ediyoruz.

Adnan Yılmaz, gerçekten çok samimi ve içinden geldiği gibi davranıyor. Riyadan uzak çıkar gözetmeksizin kendine ulaşan herkese yardımcı olmaya çalışıyor. Yılmaz,  her gün mutlaka her ilçeden en az iki kişiyi (hasta, yaşlı, esnaf... ) arayarak dert dinliyor...  Adnan Yılmaz, siyasetçileri de unutmuyor. Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın eski belediye başkanlarını, milletvekillerini, bakanları, parti il başkanlarını tek tek arayarak bir isteklerinin olup olmadığını soruyor. Bir anda karşılarında iktidarın bir milletvekilini bulan, telefonda sesini duyan insanlar şaşkına dönüyor. Alışılmadık bir durumla karşılaşmış ve hatırlanmış olmanın mutluluğunu yaşıyor, bol bol dua ediyorlar.

"Bu enerjiyi nerden alıyorsunuz, siz hiç yorulmaz mısınız?" diye sorduğumuz soruyu ise "Ben bu işi severek yapıyorum. Ben bu millete hizmet etmek için bu göreve talip oldum. Elimden gelen ve gücüm yeten ne varsa vermeye çalışıyorum. Hem ben yorlumak için bu işe talip oldum..." diye cevaplıyor.

40 yılı aşkın süre bürokratlık yapmış olmanın birikimiyle devlette nereye nasıl ulaşılacağını da çok iyi bilen Yılmaz, kendisinden yardım isteyenler için çoğu zamanda dostluklarını, arkadaşlıklarını ve arkadaşlarının arkadaşlarını devreye sokarak yardımcı olmaya çalışıyor.

"Ben, iki gece aynı yastığa baş koymayan milleti için 24 saat çalışan Başbakanımıza layık olmaya çabalıyorum... " diyen Adnan Yılmaz, aynı zamanda TBMM'nin devamsızlığı olmayan birkaç milletvekilinden de birisi. Tüm Genel Kurul oturumlarını takip eden Yılmaz, KİT Komisyonu'ndaki görevini de titizlikle yürütüyor.

Bu anlattıklarımız belki de her milletvekilinin yapması gereken şeyler ama neylersin ki Erzurum'da seçildikleri günden sonra Erzurum'a sırtlarını döneleri çok gördüğümüzden bize bu durum lüks geliyor.