Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı'nın (ESAV) 7 aydan beri devam eden İstihdam Garantili Organizasyon Elemanı Yetiştirme Projesi kapsamında düz enlenen Organizasyon Hizmetleri Sektörü Tartışıyor panelinde sektörün sorunları, Erzurum'un
Erzurum Ajans-Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı’nın (ESAV) 7 aydan beri devam eden ‘İstihdam Garantili Organizasyon Elemanı Yetiştirme’ Projesi kapsamında düz enlenen ‘Organizasyon Hizmetleri Sektörü Tartışıyor’ panelinde sektörün sorunları, Erzurum’un sektördeki durumu masaya yatırıldı.
Organizasyon Hizmetleri Sektörü düzenlenen panelde masaya yatırıldı.
Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı’nın (ESAV) 7 aydan beri devam eden ‘İstihdam Garantili Organizasyon Elemanı Yetiştirme’ Projesi kapsamında ‘Organizasyon Hizmetleri Sektörü Tartışıyor’ Paneli Erzurum Esnaf Sarayı’nda yapıldı. Panele Erzurum Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Erzurum Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne bağlı oda başkanları ve Atatürk Üniversitesi’nden akademisyenler ve proje kapsamında eğitim alan kursiyerler katıldı.
Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Önder Barlı’nın başkanlığını yaptığı panelde işletmelerin çevre güvenliği konusunda dikkat etmesi gereken kriterler ve gıda güvenliği konusunda dikkat edilmesi gereken kriterler ele alındı.
Panelin açılış konuşmasını yapan İletişim Fakültesi Dekanı Barlı, markalaşma ve kentin ekonomik durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Sosyo-ekonomik veriler bakımından Erzurum’un hak ettiği konumda olmadığını ifade eden Barlı, “Türkiye İstatistik Kurumu 2009 verilerine göre Erzurum sosyo-ekonomik sıralamada 60’ıncı, 2010 yılında ise 61’inci sıraya gerilemiş durumda. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin değişik endeksleri ele aldığı bir çalışmada ise Erzurum 60’lı sıraların altında yer alıyor. Bu verileri bir trend olarak ele alırsak Erzurum ortalamanın altında kalan bir il olarak ortaya çıkıyor. Yaşanabilir şehirler sıralamasında ise Erzurum 35’inci sırada yer alıyor. Erzurum'da son veriler itibariyle 2009- 2010 yılları arasında yıllık ihracat oranı 29 milyon dolar. Bir tane organize sanayi bölgemiz var burada aktif 140 işletmenin var olduğu görülüyor ve 4 tanede küçük organize sanayimiz var ve burada da 800’e yakın işletme söz konusu bu iki organize sanayi bölgemizin kapasite kullanım oranı yüzde 37'lerde. Verimlilik ve kapasite oranının son derece düşük olduğunu görüyoruz. Buralarda küçük işletmeler var ve çoğu atıl durumda. Yakındaki illerimizden Trabzon’a bakıyoruz geçen yılki ihracat rakamları 1 milyar doların üzerinde. 400 bin civarında nüfusa sahip Erzurum’la, 250 bin civarında nüfusa sahip Trabzon’un arasındaki bu fark normal mi? Değil. Bu insanlar bizim 10 katımızı, 20 katımızı nasıl üretip ihraç ediyorlar? Demek ki bir yerlerde hata yapıyoruz. " dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı ‘Türkiye 2023’ vizyonu arasında bulunan marka şehirler projesinin önemine de değinen Dekan Barlı, "Başbakanımızın 2023 vizyonu içerisinde marka şehirler yaratmak hedefi yer alıyor. Bu kavramı şehrimize uyarladığımızda 2011 Üniversiteler Kış Oyunları'nın kentte yapılması, markalaşma adına yapılmış önemli bir adımdır. Böylesine büyük bir organizasyonda yer alan yerel firma sayısı çok az sayıdaydı. Böylesine uluslararası organizasyonların altından kalkabilmek için alt organizasyonları da başarıyla yapabilmemiz lazım. Marka şehirler yaratmak için başarılı organizasyonlar yapabilmeliyiz. Organizasyonu profesyonel bir şekilde yapan şehirlere sahip olduğumuzda markalaşmayı da sağlayabileceğiz. Her sektör kendisine birtakım standartlar geliştirmelidir. Kalite, müşteri mennuniyeti, hız, zamanında teslimat ve eğitim bunlardan sadece birkaçı. Sektörel bazda standartlarımızı geliştirmek zorundayız. " diye konuştu.
Erzurum Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Rasim Fırat da organizasyonda başarının sağlanması için gelenekçi anlayıştan vazgeçilip, çağa ayak uydurmaya çalışmak gerektiğini söyledi.
Esnafın başarılı olmasının yeniliklere açık olmasıyla mümkün olacağını ifade eden Fırat, "İnsanlar kendi işlerine önem göstermiyor. Hijyen konusunda, müşteri memnuniyetinde eksikliklerimiz var ve bunu eğitimle aşabiliriz. Ben dahil herkesin eğitime ihtiyacı var. Kim ne iş yaparsa yapsın yaptığı işin eğitimini almak zorunda. Esnafımız maalesef gelişime açık değil. Bu da organizasyon başarısını olumsuz etkiliyor. " dedi.
Panelde Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yalçın Kemal Bayhan "Çevre yönetimi" ve Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatih Öz de "Gıda Güvenliği Hijyen ve Sanitasyon" konulu sunum yaptı.