Türk Sağlık-Sen Erzurum Şubesi, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Hastanesi önünde, yaptıkları basın toplantısında seslerini duyurmak için `memurzela` adını verdiklerini vuvuzelaya benzeyen müzik aletini çaldılar.
Erzurum Ajans-Türk Sağlık-Sen`in Atatürk Üniversitesi Şubesinin yaklaşık 20 üyesi bugün saat 12.00`de Merkez Palandöken ilçesindeki Aziziye Araştırma Hastanesi Başhekimliği önünde bir basın açıklaması yaptı. Şube Başkanı Bülent Çakır, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak`a seslendi. Üniversitedeki görevinde yükselme ve ünvan değişikliği için sınavlara girecek olanlara kimi sendikacıların `Bizim sendikamıza üye olursanız kadronuz hemen hazır` dediklerini öne sürerek çalışanların düşüncesinin karıştırıldığını söyleyen Başkan Bülent Çakır şunları söyledi:
"Atatürk Üniversitesi Rektörü birimlere yazılı talimatla hiçbir sendikanın ve sivil toplum örgütünün güdümünde olmadığını belirtmelidir. Türkiye`de doktor, hemşire ve personel açığını kapatmanın tek doğru yolu kendi insan kaynaklarımızı kullanmaktır. Bunun yolu Tıp Fakültelerinin kontenjanlarının artırılmasından, hemşirelik bölümlerinin çoğaltılması ve taşeron işçilerinin 4/C kadrosuna geçirilmesiden geçmektedir. Bizde eksiği yabancı çalışan getirerek kapatıyorlar. Bu doğru değildi. İllaki dışardan birileri getirmek istiyorlarsa uluslararsı başarıları olan ve yurt dışında yaşayan doktorlarımızı getirebilirler. Başka ülkelerin Tıp Fakültesinde okuyan öğrencilerimiz var. Onların önünü açalım. Müşteşardan il sağlık müdür yardımcılarına kadar tüm yöneticilerin bakanla birlikte görevlerinini sonlandırılmasına, tüm idarecilerin sözleşmeli olarak çalıştırılması gibi memuriyeti siyasi bir kavram haline getirecek bu düzenlemeye karşıyız. Sesimizin duyulması ve gerekli mercilerin kulağının açılması için vuvuzela çalıyoruz. Erzurum`da sadece 4 tane bulabildik. Daha fazla olsaydı tüm üyelerimizle birlikte vuvuzela çalacaktık."
Türk Sağlık Sen Atatürk Üniversitesi Şube Başkan Yardımcısı Sakıp Alaver vuvuzela bulamadıklarını ancak ona benzer Kuğuzella denilen bir gereç bulduklarını belirterek, "Sesimizi bundan sonra `memurzela` ile duyuracağız" dedi.