Bölge Haber Girişi : 19 Haziran 2012 17:25

Süper Kupa'nın gizli kahramanları

Süper Kupa'nın gizli kahramanları
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) beklenen kararını açıkladı. Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki Süper Kupa maçı Erzurum’da oynanacak.

Kararın açıklanmasıyla birlikte Erzurum’da her köşe başında 11 Ağustos günü kentte yaşanacak karnaval havası, Türkiye’nin dört bir yanından gelecek olan taraftarların sosyal yaşantıya katacakları renk konuşuluyor.

En büyük futbol takımı 3.Lig’de olan bir kent için son yılların en büyük futbol maçına ev sahipliği yapmak büyük bir olaydır.

Hele bu maç Galatasaray ve Fenerbahçe arasında olacaksa  daha da büyük bir olaydır.

Biliyorsunuz Erzurum’un Süper Kupa macerası 2011 Universiade Oyunları’ndan sonra başladı.

Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Haziran seçimleri öncesi Erzurum mitinginde verdiği müjde ile de iyice pekişti. Ancak, futbolda yaşanan şike skandalı bu sevincimizi  kursağımızda bırakmıştı..

Kısmet bu yılaymış…  Bu süper maç geçen yıl oynansaydı; Beşiktaş- Fenerbahçe arasında olacaktı… Bu yıl Galatasaray-Fenerbahçe arasında….  Bence hayırlıda bir gecikme olmuş…

Futbol Federasyonu, “Süper Kupa Maçı 11 Ağustos’ta  Erzurum’da oynanacak” diye açıklama yapar yapmaz, birileri hemen kendilerini ön plana çıkartmaya ve bu işten de bir siyası  nema kapmaya girişti...

Tıpkı o Anadolu söylencesi gibi;

“Şalvarı şaltak Osmanlı

Eyeri kaltak Osmanlı

Ekmede biçmede yok

Yemede Ortak Osmanlı.. “

Malum Erzurum’da hep böyle olur….

Dedik ya ortada bir başarı varsa herkes ortak, bir başarısızlık ve risk söz konusuysa herkes kaçaktır…

Böylesi durumlarda işin asıl mimarları ise pek öne çıkmaz, bu şark kurnazlarının feveranlarına karşılık seslerini yükseltmezler.

Çünkü onlar görevlerini yapmıştır… Bu işten bir nema beklentisi içerisinde de değildirler..

Bu şark kurnazlarına öncelikle şunu hatırlatmak gerek;

“Beyler… Hepimiz de biliyoruz ki bu maçın Erzurum’da oynanmasını öncelikle Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan istedi ve onun bu isteğini de Futbol Federasyonu yerine getiriyor…”

Kimse ne şalvarının şaltağına, ne de  oturduğu eyerin kaltağına güvenmesin….

Ancak benim anlatmak istediğim daha başka.. Bir kere bu maçın Erzurum’da oynamasının başlıca sebebi Cemal Gürsel Stadyumu’na sahip olmamız... O stadyum olmasa idi; ne Başbakanımızın,  öyle bir arzusu olurdu ne de Erzurum’un böyle bir talebimiz…

Evet.. 2011 Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın açılış ve kapanış törenleri için sil baştan yenilen Cemal Gürsel Stadyumu, Anadolu’daki en görkemli stadyumlardan birisidir. İçinde  birileri sayesinde maalesef ancak BAL ligi mücadelesi yapılsa da koca Trabzonspor’un, Beşiktaş’ın bile kıskançlıkla ile baktığı bir stadyumdur…

Ancak bu stadyumun bu hale gelmesi için  daha iki yıl önce bir çok aklı evvel itiraz içerisindeydi. Olayın en yakın tanıklarından birisi olarak şunu biliyorum ki;  Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün yaptırdığı projeyi dönemin Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak çok masraflı olduğu gerekçesiyle kabul etmiyordu.

Faruk Bey; Trabzon gibi bir futbol kentinde bile böylesi bir stadyumun olmadığını belirterek, 2 saat açılış, 2 saat kapanış toplamı dört saatlik bir gösteri için söz konusu projenin Erzurum’a çok lüks olacağını ileri sürüyor, itiraz ediyordu.

Bugünlerde oraya çıkıp ‘Süper Kupa maçının Erzurum’da oynanması için olağanüstü çaba sarf ettiklerini vurgulayanlar da sesiz kalıyor hatta Bakan Özak’a destek veriyorlardı.

2010 yılının yaz aylarında Universiade hazırlıklarını yerinde görmek için Bakan Özak’ın her Erzurum’a gelişinde ilk tartışılan konu Cemal Gürsel Stadyumuydu…

Zaman ilerliyor ancak stadyumdaki belirsizlik sürüyordu. Stadyumda tadilat başlamış ancak tüm tribünlerin kapatılıp kapatılmayacağı, üst ve alt ısıtma sisteminin olup olmayacağı olacağı belirsizliğini koruyor hatta gereksiz görülüyordu….

Herkes geçici çözümler üretiyor, sözde spor uzmanı böyyük yerel bürokratlarımız ve şehrin temsilcisi ise kılını kıpırdatmıyor ve susuyorlardı...

Zaten onlar kendilerini; 2011  Projesi başarılı olursa; “Biz aldık, biz yaptık” diye övünmeye,   başarısız olursa;  “Bizim ne suçumuz var, bizi hiç bir şeye dahil etmediler ki…” diye topu taca atmaya kurgulamışlardı.

O esnada Ak Parti İl Başkanı Murat Kılıç devreye girmişti. Başkan Kılıç, tesisleri gezen Başbakan’a Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Özak’ın bu anlamsız tutumunu aktararak destek isteyen tek kişiydi.  İl Başkanı Kılıç’ın bu isteğine olumlu bakan Başbakan anında talimat  vermişti:  “Bu ne demek ya!.. Öyle şey mi olur… Bu kadar masraf yapıyoruz bir Stadyumun çatısı mı sorun olacak. Ne gerekiyorsa hemen yapılsın” diye de Faruk Bey’e kızmıştı…

O anın tanığı olarak kentim adına sevinmiştim.

Faruk Bey, Partisinin İl Başkanı Kılıç’a bu tutumundan dolayı birazda alınganlık göstermişti.

O maç bugün Erzurum’da oynanacak ise en gizli kahramanlarından birisi de Murat Kılıçtır bunu herkes bilsin istedim…

Ha bir de, “ödenek önemli değil, yeter ki  siz isteyin Sayın Başbakanım” diyerek ciddi risk alarak bir inşaat mucizesi yaratıp 4 ayda Türkiye’nin en modern  stadyumlarından birine imza atan Akgün İnşaatın sahibi Sururi Akgün’ü de unutmamak gerek… 
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Erzurumlu Adam 01 Ocak 1970 02:00

    Şalvarı şaltak Osmanlı Eyeri kaltak Osmanlı Ekmede biçmede yok Yemede Ortak Osmanlı.. Bu laf Anadoluda en eskiden beri köylerde söylenir.Bilmeyenlere lafımız şu göçmenmisiniz. Yazı için teşekkürler sayın Bozkurt elinize yüreğinize sağlık.

  • ali 01 Ocak 1970 02:00

    Editör bey yazara olan eleştirimizi ekliyorsunuz da yorumumuzun devamını neden eklemiyorsunuz ? Yorumumu düzeltmek,eklemek,çıkarmak sizin tasarrufunuzda değil bunun bilincinde değilseniz kapatın bence bu siteyi.Bu meslek etiğine aykırı bir tutum. Ne mi yazmıştık ? Başbakan`ın stadı görünce yanındakilere dönüp o kadar paraya gecekondu mu yaptınız demesiydi ? Oyunlardan kısa bir süre sonra stadın boyasının sıvasının akması çatlamasıydı. Yeniden masraf yapılıp stadın tadilat görmesiydi . Ama ne de olsa birilerinin işine gelmeyip siliniyor bunlar. Bizim de emeğimiz sadece heba oluyor.Gerçekten üzücü bir durum.Hele ki bunu bu sitede de görmek . Çarka dahil olmanız !

  • ali 01 Ocak 1970 02:00

    Gazeteciliği maşallah öğrenmişsiniz de tarihi öğrenememişsiniz beyefendi.O Anadolu söylencesi bir grubun uydurmasıdır.Yazıyorsanız tam yazın da şüphe bıraktırmayın bari.....

  • muhammet tanas 01 Ocak 1970 02:00

    sayın orhan bozkurt "Tıpkı o Anadolu söylencesinde olduğu gibi; Şalvarı şaltak Osmanlı Eyeri kaltak Osmanlı Ekmede biçmede yok, Yemede ortak Osmanlı.." sözünüzde geçen o dörtlük OSMANLI İMPARATORLUĞU içinde yaşayıp Müslüman olmayan halkın OSMANLI İMPARATORLUĞUNU aşağılamak ve dışarıya kötü göstermek için söyledikleri alçakça bir sözdür. o zamanın siyasi yapısını ve toprak sistemini sizin gibi büyük bir gazeteciye(!) anlatmak doğru olmaz herhalde. Ama bu dörtlük yada söz her neyse bunu bir OSMANLI EVLADI kullanmaz.. ama sizde haklısınız son günlerde atalarımızı dedelerimizi aşağılamak moda oldu !!!!

  • recai kurt 01 Ocak 1970 02:00

    orhan bey gerçekten çok güzel bir yazı olmuş elinize emeğinize sağlık gerçektende bizim memleketimizde bürokratlarda vekillerde şakşakçı işte işi bilen bir kaç adam var onlar sayesinde birşeyler oluyor.. biri Murat KILIÇ diğeride Selami ALTINOK ve bir kaç kişi daha gerçekten kaliteli insalar vizyon sahibi adamlar yav bitanesi bakana demiyorki 2011 den ziyade bundan sonraki diğer organizasyonlar içinde biz bu stadı kullanacağız bugün 2011 olur yarın başka birşey olur vizyon meselesi işte..