Bölge Haber Girişi : 09 Aralık 2013 02:07

Ey Efendiler bari Yakutiye'ye kıymayın!

Ey Efendiler bari Yakutiye'ye kıymayın!

Erzurum bir vücutsa bel kemiği Yakutiye değil midir?

O zaman;  Ey saygın efendiler!

Bu şehre kıymayın!


***


At izinin, it izine karıştığı bir süreçten geçiyoruz.

Kiminn;  partili, kimin partisiz...

Kimin; şehirli, kimin köylü...

Kimin; ithal, kimin yerli...

Kimin; başarılı, kimin başarısız...

Kimin; dertli, kimin söylegen...

Kimin; akıllı, kimin deli...

Kimin; Erzurumlu, kimin Dadaş...

... olduğu bilinmeyen günlerde yaşıyoruz.


***


Üç gün önce tüm ajanslar ve gazetelerde bir haber vardı.

"Yakutiye birer birer yıkıyor..." diye.

Haberin içeriğinde, Yakutiye Belediyesi'nin ilçe sınırları içerisinde yer alan ve çevreye tehlike saçan metruk binaları yıkdığından bahsediliyordu. Aynı haberde Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut'un,  şu sözlerine de yer veriliyordu:

"Belediye olarak Valilik ve Emniyet Müdürlüğümüz ile koordineli bir çalışma yürütüyoruz.  Ekiplerimiz , Emniyet Müdürlüğümüzden gelen bilgileri dikkate alınarak; ilçemizdeki terk edilmiş ve suç mahalli olmaya uygun yerleri tespit ediyor. Bu tespitler sonrası ilçemizdeki metruk binalar yıkılıyor. Bu suç mahalleri yıkıldıkça çevre sakinleri de rahat nefes alıyor... "


Bu açıklamanın üzerinden 24 saat geçmemişti ki; bir akşam vakti yine aynı ajanslar bir başka haberi 'Flaş.. Flaş...' diye duyurdu.

Erzurum'un göbeğinde, yani Yakutiye'de, bir metruk binada bir genç kız (Emine Karataş, annesi ve erkek kardeşiyle iki göz bir oda da  yaşam derdinde...) işinden çıkıp evine giderken yarı çıplak öldürülmüş olarak bulunmuştu.

Ah... Erzurum...


***


Yukarıdaki ah'ı ma aldırmadan, devam ediyorum. Evet, bu kadim kent son 3-5 yıldır kıyısından köşesinden tarihi geçmişinin kimliği ile buluşmaya başladı.


Her gün önünden geçtiğimiz ama bir türlü mavi çinilerini göremediğimiz Yakutiye, tüm ihtişamıyla karşımıza çıktı.


Bir zamanlar devlet kuran Saltuklular'a başkent olan Anadolu'nun bu gümrük kapısında,  İlhanlılar'ın  mührü  olan ve birilerinin önüne tuvalet gömdüğü Çifte Minare'lerin arka bahçesi Üç Kümbetler, cazibe merkezi oldu...


Birilerinin adı; "Erzerom olsun?" diye TBMM'ye, önerge verdiği Erzurum'da 10 bin yıllık Türk izleri gözler önüne serildi. Anadolu'nun en eski kalesinin etrafı o kirli emellere mesken, cinayetlere mekan olmaktan kurtarıldı.


Hem de; hangi büyük adamların bilmem kaç kuruşluk küçük elamanlarına direne direne yapıldı bunlar.

Korkusuzca, bir adamın sadece şehir ve imar bilinciyle 3-5 yıllık cabası bu kentin cilası oldu.

Ama vefa nerede?

Burası Erzurum...

Vefa ise,  İstanbul'da bir semtin adı.. 


Erzurum burası; dünü en erken unutup, bugünü görmeden gelecekteki ranta koşan çıkarcıların elinde oyuncak olmuş.

Dedik ya;

Erzurum bir vücutsa bel kemiği Yakutiye'dir.


***


Ey sadece adı ile yükselen Dadaşım!

Sen, bel kemiğin gibi talanların göbeğine dikilen ve korkmadan, tüm günah ve çıkarcı güruhların beslendıği izbelikleri yıkıp, mikroplardan temizleyen çocuklarına sahip çıkmazsan;  daha kim bilir  hangi şok cinayetlerle titreyeceksin!


Bilesin ki;

Yakutiye'nde korkusuz bekçilerin olmazsa, ne  o ak dağ Palandöken senin olur,  ne de aksaklara oyuncak Aziziye'de kahramanlıkların kalır.


Ve bilesin ki;

Yakutiye yıkılırsa; kim bilir daha kaç yüz Emine'ni eşarbıyla boğarak önüne atarlar...

O zaman; sana da geçmişe ağıt yakmak kalır...

Ki; Yakutiye'si yıkılmış bu Erzurum'u; gökten hangi ak ve pak kar yağarsa yağsın bir daha temizleyemez.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Veysel TUNÇ 01 Ocak 1970 02:00

    Merhabalar Orhan Bey, İlk önce şunu samimiyetle itiraf edeyim ki; resmine ilk baktığım da sevmemiştim seni. Neden diye soracak olursan o örüklü saç tipini sevmedim.Ama yazılarını okuyunca sana karşı duygularımda yanıldığımı anladım.Biraz ön yargılı olmuşum demek.Oysa keramet saçta değil yürekteymiş.Kaleminize, yüreğinize sağlık.Tam bir Erzurum çocuğusun. Ben sizi bir Erzurumlu olarak Trabzon`dan takip ediyorum.Size ve diğer bütün köşe yazarlarımıza saygılarımı sunuyorum.İyi ki varsınız.

  • Alirıza ÇAKIR 01 Ocak 1970 02:00

    Ağzına kalemine sağlık ta kim duyar seni hani delerya sen de sen işit dünya öyle işine geleni duyar iştir olduk herkes menfeat derdinde Erzurumu Yakutiye kimin umrunda bal tutan parmak misali oldu herkes sen yinede sesinin yettiğince bağırn arkadaş Alla senden razı olsun eğer memleketimizi düşünüyorsak sesine bu insanlar kulak vermek zorundalar

  • müslüm çağlar 01 Ocak 1970 02:00

    Dağ degil, Palandöken göz dağıdır Yücesine kurulmuş camileri seslenir Duasında mümindir Çifte Minareler Üç Kümbetler masalda Selçuk`un üç dilberi Şahlanan bir gururdur, beri yanda Aziziye Sanatin çiçek açan bahçesi, Yakutiye

  • Palmiye yayınları 01 Ocak 1970 02:00

    Palmiye yayınları olarak yazılarınızı makalelerinizi, denemelerinizi, romanlarınızı, hikayelerinizi, öykülerinizi, şiirlerinizi ve diğer tüm dokümanlarınızı destekli yayıncılık kapsamında kitaba dönüştürelim. SİZ YAZIN BİZ BASALIM YAYINLAYALIM. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz. İletişim bilgilerimiz: Adres: Atatürk Cad.Gül Sok. No:13/8 GÖRÜKLE/ NİLÜFER/ BURSA www.palmiyeyayinlari.com [email protected] https://www.facebook.com/palmiyeyayinlari Tel: 0555 2915061-0539 3602045

  • salih kalkan 01 Ocak 1970 02:00

    o bahsettiğin zatı muhteremler kendilerine karşı dik duranları hakkın ve halkın yanında olanları birer birer dışladılar ve şimdi oyuncaklarıyla baş başa kaldılar ama gün gelecek rant ı paylaşamayıp birbirlerine düşecekler ve rezil olacaklar .... unutmayınki YÜCE YARADAN ında bir hesabı var

  • mehmet pak 01 Ocak 1970 02:00

    bravo ...orhan kardeş yazdığın en güzel yazılardan biri olmuş. Bu belediyeye kıyarlarsa yazık ederler. İlk defa çalışan bir başkan gördü bu şehir. İnşallah onunla devam ederler