Siyaset Haber Girişi : 22 Aralık 2015 15:51

Kılıçdaroğlu: Vekilimizi kimseye yedirmeyiz

Kılıçdaroğlu: Vekilimizi kimseye yedirmeyiz
Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuşma yaptı.

Erzurumajans-ANKARA (ANKA)-CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisine mensup İstanbul Milletvekili Eren Erdem'e yönelik linç kampanyası uygulandığını belirterek, "Hiçbir milletvekilimizi kimseye yedirmeyiz, hiçbir milletvekilimizi. Ne yapsın bu milletvekili sussun mu, ağzına bant mı çeksin sizin kirli işlerinizi ortaya dökmemek için? Anlamakta zorluk çektiğim başka bir şey var. Bir diktatör bozuntusunun da bu işlere burnunu sokmuş olması. Erdoğan'a soruyorum bu namus ve şeref kavramı nerede satılıyor acaba? Nerede pazarlanıyor bu namus ve şeref?" dedi.


Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı özetle şunları söyledi:


"Hükümet başarısızlıklarının altında bunaldığı için kendisi için bir çıkış arıyor bizim bir milletvekili arkadaşımıza acımasızca saldırıyor. Türkiye üzerinden kimyasal silahların Suriye'ye gönderilmesini dile getirdi diye arkadaşımızı bir numaralı düşman ilan ettiler, Eren Erdem, düşman ilan ettiler. Hiçbir milletvekilimizi kimseye yedirmeyiz, hiçbir milletvekilimizi? Bizim milletvekillerimiz namuslu insanlardır, ağızlarından çıkanı bilirler, belge doküman olmadan konuşmazlar, konuştukları her şeyin de gerekçesi vardır.


-"TAM BİR YAVUZ HIRSIZ MİSALİ"-


Tam bir yavuz hırsız misali. Batmış acaba bir yerlere saldırıp buradan çıkabilir miyim, çıkamazsın sen o bataklıktan çıkamazsın, o batağa saplandın sen, çıkamazsın, çünkü çıkacak birikimin de yok, aklın da yok, erdemin de yok.


Adana Cumhuriyet Savcılığı iddianamesini hazırlıyor. 190 sayfa?


İddianame hazırlandıktan sonra bir süre geçiyor Sayın Erdem milletvekili olduktan sonra olayı araştırıyor 20 Ekim 2015'te İstanbul'da bir basın toplantısı yapıyor, 'batıdan alınan kimyasal ürünlerin Türkiye üzerinden Suriye'ye gönderildiğini' iddia ediyor, iddianameyi söylüyor.


10 Aralık 2015 TBMM Genel Kurulu'nda kürsüye çıkıyor, bunu tekrar dile getiriyor. Ayrıca Davutoğlu'na da soru önergesi veriyor. Soru önergesi şu ana kadar cevaplandırılmış değil."


- "AĞZINA BANT MI ÇEKSİN SİZİN KİRLİ İŞLERİNİZİ ORTAYA DÖKMEMEK İÇİN"


İddianameden bir bölüm okuyan CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:


"Şimdi bunu bir milletvekili dile getirdi diye kıyameti koparıyorlar. Ne yapsın bu milletvekili sussun mu, ağzına bant mı çeksin sizin kirli işlerinizi ortaya dökmemek için?


190 sayfa eğer kim merak ediyorsa ona e-posta olarak gönderebiliriz. Bütün ayrıntılar var.

-"LİNÇ KAMPANYASI UYGULUYORLAR"-


Ayrıca arkadaşımız hiçbir şekilde Türkiye'yi suçlamıyor.

Linç kampanyası uyguluyorlar.

Onların amacı bir milletvekili üzerinden bütün yanlışlarını kamuoyunun gözünden gizlemek. Yavuz hırsız misali?


-"BİR DİKTATÖR BOZUNTUSUNUN DA BU İŞLERE BURNUNU SOKMUŞ OLMASI"-


Anlamakta zorluk çektiğim başka bir şey var. Bir diktatör bozuntusunun da bu işlere burnunu sokmuş olması. Nasıl birisin sen? Ana muhalefeti suçluyor. Sen geldin Meclis'e 550 milletvekilinin önünde namusun ve şerefin üzerine yemin ettin, tarafsız davranacağına.


-"ERDOĞAN'A SORUYORUM BU NAMUS VE ŞEREF KAVRAMI NEREDE SATILIYOR ACABA?"-


Erdoğan'a soruyorum bu namus ve şeref kavramı nerede satılıyor acaba? Nerede pazarlanıyor bu namus ve şeref? Bir ülkenin cumhurbaşkanı namusuna ve şerefine sahip çıkmazsa kim sahip çıkacak?


-"NAMUSU VE ŞEREFİ ÖĞRETECEĞİM SANA BEN, SÖZÜM SÖZ"-


Tarafsızlığını bozduğun her dönemde ben namus ve şeref kavramını sana hatırlatacağım, namusu ve şerefi öğreteceğim sana ben, sözüm söz.


-"ONLAR SANIYORLAR Kİ BU İŞ BİTTİ, YEMEZLER, BU İŞ BİTMEZ"-


17-25 Aralığı biliyorsunuz, yolsuzluk haftası. Bu haftanın özelliği neydi, bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk. Ve o hükümetin devletin elini kolunu bağlayarak savcıları, hakimleri, polisleri görevden alarak dosyaları nasıl kapattığına tanık olduk. Onlar sanıyorlar ki bu iş bitti, yemezler, bu iş bitmez.


Davutoğlu'nun bir cümlesini değerli vatandaşlarımıza sunmak isterim, şöyle diyor, 'eğer bir parti görevlisi görev aldıktan sonra evini, arabasını, yaşam tarzını değiştiriyorsa ben o adamı partiye almam' diyor, iyi de Sayın Davutoğlu o zaman ortada parti kalmayacak."


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Gazze ablukası kalkmadan eğer bir anlaşma imzalarsanız o dokuz vatandaşımızın kanı onu imzalayan arkadaşların ellerine bulaşmış demektir" dedi.


-"DİLEK DOĞAN'IN NASIL ÖLDÜRÜLDÜĞÜNE TANIK OLDUK"-


Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı özetle şunları söyledi:


"Tek bir hedefimiz var daha güzel bir Türkiye, yaşanabilir bir Türkiye, barış içinde bir Türkiye, üreten bir Türkiye?


CHP Grubu Türkiye'nin sorunlarına aynı zamanda çözüm üreten bir gruptur.


Geçen gün sosyal medyaya, gazetelerin internet sayfalarına kısa bir kamera kaydı düştü. Bir çocuğumuzun nasıl öldürüldüğüne tanık olduk. Dilek Doğan'ın nasıl öldürüldüğüne tanık olduk. Bu ne yaa dedikten sonra açılan ateş sonucu hayatını kaybeden gencecik bir kızımız.


-"ANNENİN TEK SAVUNMASI ELİNDEKİ TERLİK"-


Aile perişan vaziyette. Annenin tek savunması elindeki terlik. Terliği polislere atıyor ve itiraz ediyor, çocuğumu öldürdünüz diye, o annenin feryadını duyup da haksızlığa isyan etmemek mümkün değil. Oysa bize bunu nasıl sundular, 'çatışmada öldü' dediler.


-"BELKİ O DA HAPSE ATILACAKTIR"-


Bu haberi ortaya çıkaran gazeteci arkadaşımız var. Yarın bunun başına ne gelir bilmiyorum bu gazeteci arkadaşımızın başına, belki o da hapse atılacaktır.


-"CHP OLARAK BİZ HAZIRIZ, GETİRİN YASAYI TEKLİFİ, TASARIYI SİZE DESTEK VERECEĞİZ"-


Sayın Davutoğlu'na çağrı yaptım. Gazetecilerin tutuksuz yargılanmasıyla gel bir adım atalım. Sayın Davutoğlu daha önemli bir adım attı, söylediği şu; 'zorunlu haller dışında tutuksuz yargılama gibi bir yol belirlenmesinin doğru olacağı kanaatindeyim'. Çok teşekkür ederim. Madem ki genişletiyorsun, CHP olarak biz hazırız, getirin yasayı, teklifi, tasarıyı size destek vereceğiz. Bakın ben sözümde duruyorum, siz de sözünüz de durun.


Bir milletvekili vardı, bir gazeteye gece baskın yaptı, camını çerçevesini indirdiler ve onun başında bir AKP milletvekili vardı, Boynukalın, ne kadar kalın bilmiyoruz. Bu arkadaşımız geçen günlerde Gençlik ve Spor Bakanlığına bakan yardımcısı olarak atandı. Ele vereceksin talkını kendin yutacaksın salkımı. Boynukalın'ı herhalde Gençlik Bakanlığı nasıl görev verilecek elinde sopayla cam çerçeve indir.


Sayın Davutoğlu'nun da sözlerinin eri olması lazım. Erdem diyeceksin ahlak diyeceksin çok özür dilerim ahlaktan ve erdemden yeteri kadar nasibini alamamış bir kişiyi getireceksin bakan yardımcısı yapacaksın.


-"SURİYE MANZARASINI HATIRLATIYOR BİZE"-


Doğu ve Güneydoğu'da yaşananları görüyoruz. Gazetelerdeki fotoğraflar, televizyonlardaki haberler bir Suriye manzarasını hatırlatıyor bize.


İller ve ilçeler silah deposuna dönüştürülürken bu ülkenin başında kimler vardı?


2002'de sıfır terörle devraldınız, ne oluyor Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda ne oluyor?


Çözüm süreci diye şimdi PKK bizi kandırdı diye sokağa çıkanlar kimler? Şimdi kahramanlık taslayanlar kimler?


GÖÇ-DER diye bir dernek var. Sokağa çıkma yasağı ilan edilen il ve ilçelerde göç eden kişilerin sayısı 200 bin? 200 bin kişi göç ediyor.


Ülkeyi bu hale getirenler bunlar değil mi, 14 yıldır bu ülkeyi yönetiyorlar.


Kendisi sorun olan siyasal iktidar ülkenin sorunlarını çözemez.


-"BİZ BÜYÜK LAFLAR EDİP ARKADAN ÇARK EDEN BİR PARTİ DEĞİLİZ"-


Biz büyük laflar edip arkadan çark eden bir parti değiliz. Ne söylüyorsak kapı gibi arkasında duran bir partiyiz.


-"MERAK EDİYORSAN ÇÖZÜMÜNÜ, BANA YAZ"-


78 milyon vatandaşıma şunu söylüyorum, hangi sorun varsa merak ediyorsan çözümünü, bana yaz.


Dış politika tam bir felaket tam bir fiyasko.


Musul'a asker gönderdik. Sanki Trabzon'a asker gönderiyoruz veya Hakkari'ye gönderiyoruz gibi. İzin aldın mı, ee izine gerek yok, biz gideriz, niçin, biz büyük ülkeyiz. Sevsinler senin bu görüşünü.


-TARİH TARİH KONUŞTU-


4 Aralık 2015 Musul'a asker gönderdik, bizimkiler kahramanlık edasıyla geziyorlar.


5 Aralık bir gün sonra Irak Başbakanı diyor ki Türkiye'nin derhal Irak topraklarından çekilmesini istiyoruz diyor.


6 Aralık 'Türkiye'ye 48 saat süre tanıyoruz' diyor. Allah aşkına Türkiye ültimatom alacak ülke mi? Türkiye'nin onuruyla bu kadar nasıl oynuyorsunuz siz.


7 Aralık Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuşuyor biz oraya davet üzerine gittik diyor.


10 Aralık, Dışişleri Müsteşarı ve MİT Müsteşarını Irak'a gönderiyoruz.


10 Aralık yine Davutoğlu açıklama yapıyor geri çekilmek söz konusu değil.


11 Aralık bu kez abisi konuşuyor, Erdoğan, biz davete icabetle Irak'a gittik.


-"SEN TÜRKİYE'DE Mİ YAŞIYORSUN, UZAYDA MI YAŞIYORSUN"-


Yaaa kardeşim sen Türkiye'de mi yaşıyorsun, uzayda mı yaşıyorsun.


14 Aralık birliklerden bir kısmı tıpış tıpış geri çekildi.


15 Aralık yine kuyruğu dik tutmaya çalışıyorlar. Numan Kurtulmuş geri çekilmedik diyor.


16 Aralık bu kez daha büyük bir güç devreye giriyor, ABD, tüm güçlerinizi geri çekin diyor. Bizimkiler esas duruşta.


19 Aralık Davutoğlu konuşuyor, Musul'daki askeri varlığımız sürecek diyor.


Yine cumartesi günü akşamüzeri Dışişleri Bakanlığı açıklama yapıyor geri çekileceğiz.


-"EMİN OLUN BAKKAL BİLE BUNLARDAN DAHA İYİ YÖNETİR"-


Bunlar devlet mi yönetiyor, emin olun bakkal bile bunlardan daha iyi yönetir, bakkal daha iyi yönetir. Sakın haksızlık diye düşünmesin bakkallar sen bunlardan daha iyi düşünüyorsun demek istiyorum.


Bunlar sanıyor ki nasıl olsa bir yalan atarız millet yutar, şimdiye kadar attık millet yuttu, sanıyorlar ki diğer ülkeler de bunu yutar, diğerleri yutmuyor.


Sen ne yaptın, sen Türkiye'nin onuruyla oynadın. Türkiye'yi Ortadoğu'da şamar oğlanına çevirdin. Her gelenin tehdit ettiği bir ülke haline getirdin. Oradaki artık sıradan kabile reisi bile Türkiye'yi tehdit etmeye başladı.


-SURİYE-


Putin ne söyledi, açıkça Türkiye'yi tehdit etti. Onlardan tık yok.


Türkiye'yi bu hale kim getirdi?


-"TEHDİT EDİYORLAR SENİ, GIKIN DAHİ ÇIKMIYOR SENİN"-


Tehdit ediyorlar seni, gıkın dahi çıkmıyor senin. Biz hiçbir tehdide ve şantaja boyun eğecek bir ülke değiliz. Herkesin bunu çok iyi bilmesi lazım. Putin'in de bilmesi lazım.


Artık Türkiye bu kamburu çekemez.


Şimdi yeni bir arayışa girdiler. Herkes düşman oldu, nasıl dost olacağız, İsrail'i vatan haini ilan etmişlerdi. Şimdi gizli kapaklı görüşüyorlardı, önce inkar ettiler, sonra görüşüyoruz dediler.


Mavi Marmara olayını hatırlıyorsunuz. 31 Mayıs 2010'da uluslararası sularda bizim gemimizi geldiler, İsrailli askerleri vurdular, 9 vatandaşımızı da katlettiler.


-"İMZALAYAN ARKADAŞLARIN ELLERİNE BULAŞMIŞ DEMEKTİR"-


Türkiye haklı tepki gösterdi. Sizden özür bekliyoruz. Sizden tazminat bekliyoruz. Gazze'deki ablukanın da kaldırılmasını istiyoruz. Bu üç koşulu yerine getirirsen tamam.


Gazze ablukası kalkmadan eğer bir anlaşma imzalarsanız o 9 vatandaşlarımızın kanı onu imzalayan arkadaşların ellerine bulaşmış demektir.


Filistin davası kutsal bir davadır. Filistin topraklarında Türkiye'den giden devrimci gençlerimizin mezarları var, hiç kimse unutmasın.


-"KOSKOCA TÜRKİYE CUMHURİYETİ GİTTİ SUUDİ ARABİSTAN'IN KUYRUĞUNA TAKILDI"-


Koskoca Türkiye Cumhuriyeti gitti Suudi Arabistan'ın kuyruğuna takıldı, anlamak mümkün değil, neymiş İslam ülkeleri terörle ortak mücadele edeceklermiş, kimin başkanlığında, Suudi prensin başkanlığında.


Teröre silah veren destek veren para veren bir ülke terörle mücadele edecekmiş, hırsıza evi teslim etmek gibi bir şey"


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • ufg 01 Ocak 1970 02:00

    vallahi acıyorum kılıçoğlu sana ülke sana kaldıysa millet dilenecek yer bulamaz.