Atatürk Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye Psikiyatri Derneği Erzurum Şube Başkanı Prof.Dr. Nazan Aydın Savcılığa yapmış olduğu müracaatın yanlış anlaşılmalara neden olduğunu belirterek, ‘Milletin değerlerini sahiplenen ve onla
Erzurum Ajans-Atatürk Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı ve Türkiye
Psikiyatri Derneği Erzurum Şube Başkanı Prof.Dr. Nazan Aydın Savcılığa
yapmış olduğu müracaatın yanlış anlaşılmalara neden olduğunu
belirterek, ‘Milletin değerlerini sahiplenen ve onlara saygılı bir
anlayışa sahibim’ dedi.
Aydın, yaptığı açıklamada şunları
kaydetti; “Güzel okunduğunda insanın tüylerini ürpertip, gözlerini
nemlendiren; insan ruhuna manevi ufuklar açan ezanları dinlemekten büyük
bir ilahi zevk ve neşe duyan bir yapıya sahibim. Bu nedenle de kültür
ve inanç sisteminde büyük ve önemli bir yeri olan ezan’ın adap ve
usulüne uygun okunmasının önemli olduğuna inanıyorum. Sonuna kadar
açılmış cızırtılı, gürültülü hoparlörlerden okunan ezanların, ezanın
manevi havasını ortadan kaldırdığını bugüne kadar ilgili kuruluşlar
defalarca dile getirdiler. Diyanet ve müftülükler ezanın güzel okunması
için önlemler aldılar, kurslar açtılar. Bu amaçla merkezi ezan
uygulaması başlattılar. Bu çalışmaların amacı, inanç dünyamızın uhrevi
sesi olan ezanın en iyi şekilde okunmasını sağlamaktı. Gürültü,
makamında okunmama, makama dikkat etmeme ezana yapılacak en büyük
kötülüktür. Benim, ezanın gürültülü okunmamasına ilişkin duyarlılığım da
bu tür kaygılardan kaynaklanmaktadır. Ezan’ın daha güzel, makamında,
estetik şekilde okunmasına yöneliktir. Tüm din görevlilerinin ortak
değerimiz, inancımızın sesi olan ezanı en iyi şekilde okuması önemlidir.
İlgili kuruluşların, okuyanların eğitimi ve teknik cihazların standardı
bakımından duyarlı davranması bu bakımdan önem taşımaktadır. Sadece bir
tek Mahalle camisindeki bozuk ses sisteminden okunmaya çalışılan,
gürültü ve cızırtı nedeniyle bir kelimesi bile anlaşılmayan ezan
konusundaki girişimlerimizin ‘ezana karşı’ bir tavır olarak anlaşılması
haksız ve insafsız bir saptırmadır. Kaldı ki bu camimizin bozuk sistemi,
1,5 milyarlık harcamayla tarafımızdan yenilenmiştir. Bir süre öncesine
kadar bu mahallede boğuk bir gürültü şeklinde okunmaya çalışılan ezan,
ses sistemini yenilememizle birlikte şu an kaliteli bir şekilde
okunabilmektedir.
Bu çabamız da göstermektedir ki, bizim çabamız
ezanın sesinin kısılmasına değil, daha estetik ve manevi havasına uygun
bir şekilde okunmasına yöneliktir. Halk arasında yaygın olan şu anlatı,
meseleyi güzel şekilde izah etmektedir. Başka bir dine mensup bir gezgin
İstanbul’a geldiğinde çok güzel bir ezan dinleyip camiye yönelmişti.
Giderken kötü bir ezan duydu ve 'bu az kalsın beni dinimden edecekti.
Benim çabam, Erzurum’da ezan’ın hem Müslüman’ın hem de burada olmaz ama
Müslüman olmayanın bile ilgisini çeksin. Makamına uygun olarak güzel
ezan okunsun. Gürültü patırtı arasında bu ilahi mesaj kaybolup gitmesin.
Musiki, ilahi ve diğer kutsal metinlerden yüz yıllardır ruhi tedavi
yöntemi olarak da yararlanan bir kültürle yoğrulmuş bir bilim adamı
olarak, güzel okunduğunda dinleyenler ilahi bir huzur veren ezanla
ilgili çabalarım bu çerçevede değerlendirilmelidir.”